top of page

Boş Sandalye Tekniği: Derinlemesine Bir Bakış ve Az Bilinen Detaylar

Boş Sandalye Tekniği, Gestalt terapinin yapıtaşlarından biridir ve bireylerin içsel çatışmalarını, ilişkilerinde çözümsüzlük yaşadıkları durumları ve ifade edilmemiş duygularını yüzeye çıkarmak için kullanılan bir yöntemdir. Fritz Perls tarafından geliştirilen bu teknik, danışanın zihnindeki diyalogları somut bir hale getirerek, kişinin yaşadığı çatışmalarla yüzleşmesini ve yeni bir farkındalık kazanmasını amaçlar. Bu teknik, danışanın çözümlemek istediği duygusal ya da ilişkisel sorunları, içsel çatışmaları ve geçmişe dair kapanmamış meseleleri keşfetmesini sağlar. Örneğin, kişi kendisinde hala çözülmemiş öfke veya kırgınlık hissettiği bir aile üyesiyle veya yaşadığı bir kayıp sürecindeki duygularıyla yüzleşmek istiyorsa bu teknik aracılığıyla bu duygularını daha sağlıklı bir şekilde ifade edebilir.


Boş Sandalye Tekniğinin Yapısal Aşamaları ve Uygulama Süreci

Teknik genellikle birkaç temel adımdan oluşur, ancak her danışanın ihtiyaçlarına göre süreç esnek bir şekilde yönetilebilir:


1. Amaç Belirleme ve Sandalye Yerleştirme

Seans başında terapist ve danışan, üzerinde çalışılacak konuyu ve hedefleri netleştirir. Örneğin, danışan, geçmişte ilişkisel bir kırgınlığı ya da içsel bir çatışmayı çözümlemek istiyor olabilir. Terapist, danışanın karşısına bir sandalye yerleştirir ve bu sandalyenin danışanın zihninde bir rol ya da kişi temsil etmesini ister. Bu kişi genellikle danışanın konuşmakta zorlandığı ya da duygusal bağının güçlü olduğu biridir. Sandalye sadece bir kişi değil, danışanın içsel bir tarafını (örneğin, “içsel eleştirmen”, “çocukluk benliği”) da temsil edebilir.


2. İki Taraflı Rol Oynama ve Diyalog Başlatma

Terapist, danışandan sandalyede oturan kişiyle konuşmasını ister. Danışan, zihninde canlandırdığı kişiye ya da rolü temsil eden tarafına doğrudan hitap eder ve onunla sanki gerçekten karşısındaymış gibi konuşmaya başlar. Terapist burada danışanı, duygularını açıkça ifade etmesi ve içsel konuşmalarını serbest bırakması için destekler. Örneğin, danışan bu sırada “Sana kırgınım çünkü…” veya “Keşke seninle daha fazla vakit geçirseydik…” gibi ifadelerle duygularını dile getirebilir.

Bu diyalog, danışanın zihninde oluşturduğu kişi ya da rol ile gerçekleştirdiği bir konuşmadır, fakat danışan her iki tarafı da ifade etmek için fiziksel olarak sandalye değiştirir. Bu, danışanın diğer tarafın gözünden bakmasına ve o kişi veya rol adına da konuşabilmesine olanak tanır. Örneğin, danışan anne-babasıyla yaşadığı bir anlaşmazlık üzerinden çalışıyorsa, sandalye değiştirerek kendisini anne veya babasının yerine koyabilir ve onun bakış açısını daha iyi anlamaya çalışabilir.


3. Derin Duyguların İfadesi

Boş Sandalye Tekniği, danışanın yüzleşmekten kaçındığı ya da bastırdığı duygularını yüzeye çıkarmak için güçlü bir araçtır. Danışan, duyduğu öfkeyi, kırgınlığı, sevgiyi veya pişmanlığı ifade ederken bu duyguların gerçekliğiyle yüzleşir. Bu süreç, danışanın içsel bir boşalım yaşamasını sağlar ve çoğu zaman birey için iyileştirici bir deneyim olur.

Terapist burada danışanın duygularını serbest bırakmasını, ifade etmekte zorlandığı duygularını açığa çıkarmasını teşvik eder. Örneğin, danışan, birine duyduğu öfkeyi kabul etmekte zorlanıyorsa, terapist ona bu öfkeyi yargılamadan ifade etmenin özgürleştirici olabileceğini hatırlatabilir. Böylelikle, danışanın bastırdığı duygular yavaşça açığa çıkar.


4. İçgörü Kazanımı ve Farkındalık Geliştirme

Bu aşamada terapist, danışanın ifade ettiği duyguları ve karşılıklı diyalogdan elde ettiği çıkarımları gözden geçirmesine rehberlik eder. Danışan, boş sandalyeye oturttuğu kişiyle ya da içsel tarafıyla yüzleştikçe yeni bir bakış açısı geliştirebilir ve bu durum, danışanın ilişkisine veya içsel dünyasına dair derinlemesine bir farkındalık kazanmasına yol açar. Bu farkındalık, danışanın çatışmayı yeni bir anlayışla ele almasına ve duygusal iyileşmeye adım atmasına yardımcı olur.

Örneğin, danışan öfkesinin altında yatan gerçek sebebin aslında ihmal edilme duygusu olduğunu fark edebilir. Ya da kendisinde yarattığı baskının kaynağının, geçmişte ailesinin ona yüklediği beklentilerden kaynaklandığını anlayabilir.


5. Duygusal Serbestlik ve Sonuç

Danışan, bu süreçte hem kendi duygularını dışa vurma fırsatı bulur hem de üzerinde çalıştığı konuya dair çözümlemelere ulaşabilir. Terapi sırasında yaşanan duygu salınımı, bireyin bir boşalma yaşamasına ve rahatlamasına neden olur. Boş Sandalye Tekniği aynı zamanda danışanın kendisi ve çevresiyle daha sağlıklı ve dengeli bir ilişki geliştirmesine katkıda bulunur.

Terapist, süreç boyunca danışanı güvenli ve destekleyici bir ortamda tutar ve seansın sonunda danışanın elde ettiği yeni farkındalıkları gözden geçirmesi için ona alan tanır. Eğer danışan, içsel bir parçayla yüzleşmişse, bu yüzleşme onun kendisini daha iyi anlamasına ve kendisine şefkatle yaklaşmasına zemin hazırlar.



Boş Sandalye Tekniği Ne gibi Avantajlar Sağlar?

  • Duygusal Boşalım: Danışan, yüzleşemediği veya ifade edemediği duygularını dışa vurur, böylece bir tür duygusal rahatlama yaşar.

  • Empati Gelişimi: Kendisinin yerine başka birinin bakış açısını deneyimleyerek empati becerisini geliştirme imkânı bulur.

  • İçsel Çatışmaların Çözümü: Danışan, kendi içinde çelişen duyguları, düşünceleri ve tarafları daha net bir şekilde görür ve bu taraflarla barışma sürecine adım atar.

  • İlişki Sorunlarının Giderilmesi: Danışan, bir ilişkide yaşadığı çatışmalarda karşıdaki kişinin perspektifini daha iyi anlama ve bu çatışmalar üzerinde çalışarak ilişkisini daha sağlıklı hale getirme fırsatını elde eder.


Boş Sandalye Tekniği Ne Zaman Kullanılır?

Bu teknik, özellikle aşağıdaki durumlarda etkili olabilir:

  • Kapanmamış İlişkilere Dair Duygular: Kaybettiği bir yakınından helallik isteme, ona duyduğu sevgiyi veya kırgınlığı ifade etme ihtiyacı olan kişilerde.

  • İlişkisel Çatışmalar: Örneğin, ebeveyn, kardeş veya partnerle çözülmemiş çatışmaları olan kişilerde.

  • Özgüven ve Özşefkat Çalışmaları: Danışanın kendisiyle yüzleşmesine veya içsel eleştirmen sesiyle barışmasına yardımcı olur.

  • Karar Verme Süreçleri: Bir konuda içsel çatışma yaşayan ve kendi içinde çelişen duygularla mücadele eden danışanlarda.


Boş Sandalye Tekniği, güvenli bir ortamda, danışanın kendi duygularını keşfetmesine ve kabul etmesine yardımcı olan güçlü bir yaklaşımdır. Ancak, teknik duygusal olarak yoğun bir deneyim sunduğu için, terapistin bu süreci dikkatle yönetmesi ve danışanın güvenliğini her zaman ön planda tutması önemlidir.



BOŞ SANDALYE TEKNİĞİNE DAİR SIRADIŞI DETAYLAR!

1. Rüyalar Üzerinde Çalışmak İçin Kullanılması

Boş Sandalye Tekniği, sadece ilişkisel çatışmalar için değil, aynı zamanda rüyalar üzerinde çalışmak için de kullanılabilir. Rüyalarında belirgin bir karakter veya sembol gören danışan, bu karakter ya da sembolü boş sandalyede hayal ederek onunla diyalog kurabilir. Rüya karakterleriyle iletişim kurmak, danışanın bilinçaltındaki sembolleri ve mesajları daha iyi anlamasına yardımcı olabilir. Rüya çalışması, danışanın kendisiyle ilgili farkında olmadığı yönleri keşfetmesini sağlayan derin bir yöntemdir.

2. Kendi İçsel Çocuk veya Gelecek Benliği ile Diyalog

Boş Sandalye Tekniği, yalnızca dışsal kişilerle değil, kişinin kendisinin farklı versiyonlarıyla da çalışmak için kullanılabilir. Danışan, çocukluk yıllarındaki benliğini veya gelecekteki olgunlaşmış halini hayal edip onunla bir diyalog kurabilir. “İçsel çocuk” olarak bilinen bu yaklaşımda, danışan çocukluk döneminde yaşadığı travmalarla yüzleşebilir ya da gelecekte nasıl bir insan olmak istediğini ve buna ulaşmak için neler yapabileceğini anlayabilir. Bu tür bir çalışma, danışanın geçmiş acıları iyileştirmesine ve geleceğe dair umut oluşturmasına yardımcı olur.

3. Öfke veya Bastırılmış Duygularla Yüzleşme Sürecinde Fiziksel Hareketin Katkısı

Bazı terapistler, danışanın yoğun öfke veya bastırılmış başka duygular yaşadığını gözlemlediğinde, boş sandalyeye sadece sözlü ifade değil, fiziksel hareketler de eklenmesini önerir. Danışan, öfkesini daha somut bir şekilde ifade etmek için sandalyeyi itebilir, vurabilir ya da tokatlayabilir. Bu tür bir fiziksel eylem, danışanın içsel gerginliğini boşaltmasına yardımcı olur ve daha sonra sözlü olarak duygularını ifade etmesi kolaylaşır. Bu yöntem, bazı danışanlarda hızlı ve etkili sonuçlar doğurabilir.

4. Danışanın Kendisiyle İlgili Bilinçaltı İnanışlarıyla Çalışmak

Boş Sandalye Tekniği, sadece kişiler arası çatışmaları çözmekle kalmaz; aynı zamanda danışanın kendisiyle ilgili bilinçaltı inançlarıyla çalışmasına da olanak tanır. Danışan, kendine yönelik olumsuz inançları (örneğin, “ben değersizim” ya da “başarısız olacağım”) bir sandalye ile temsil edebilir. Bu inançlarla yüzleşmek ve onlara meydan okumak, danışanın kendisi hakkında daha sağlıklı düşünceler geliştirmesine ve negatif düşünce kalıplarını sorgulamasına yardımcı olabilir.

5. Travmatik Anılarla Güvenli Yüzleşme İmkânı

Boş Sandalye Tekniği, geçmiş travmalar üzerinde çalışmak için de kullanılabilir. Ancak burada terapi süreci çok dikkatli yürütülmelidir. Danışan, travmatik bir olayın gerçekleştiği dönemdeki halini veya travmayı temsil eden kişiyi sandalyeye oturtarak, kendisini bu olayın dışına çıkarır ve olayla yüzleşirken daha güvende hisseder. Bu, travmayı daha objektif bir açıdan görmesini sağlar ve danışan, travmanın etkilerini üzerinde taşıyan tarafıyla bağlantı kurarak iyileşme sürecine adım atabilir.

6. Simge ya da Eşyalarla Temsil Edilen Soyut Kavramlar

Danışan, yaşadığı karmaşık duyguları ifade edemediğinde, boş sandalyeyi bir nesne veya simge aracılığıyla soyut bir kavramla doldurabilir. Örneğin, “endişe” veya “özgürlük” gibi soyut kavramları simgeler aracılığıyla temsil etmek, danışanın bu duygularla diyalog kurmasına yardımcı olur. Bir danışan, örneğin “özgürlük” kavramını sandalyede hayal edebilir ve özgürlüğe duyduğu özlemi ya da özgürlüğün kendisi için ne anlama geldiğini açıklamaya başlayabilir. Bu tür bir uygulama, danışanın soyut duygusal durumlarla somut bir bağlantı kurmasına olanak tanır.

7. Birden Fazla Sandalye ile Kompleks İlişkiler Üzerinde Çalışmak

Bazı danışanlar için, tek bir boş sandalye yerine birden fazla boş sandalye kullanmak yararlı olabilir. Örneğin, aile içi çatışmaları çözmek isteyen bir danışan için “anne,” “baba” ve “kardeş” gibi farklı kişileri temsil eden birden fazla sandalye koymak, tüm ilişkiler arasındaki dinamikleri daha iyi anlamasına yardımcı olabilir. Bu tür bir uygulama, danışanın aile içinde kendisini nasıl hissettiğini, farklı kişilerin kendisi üzerinde nasıl etkiler bıraktığını görmesine olanak tanır. Danışan her bir sandalye ile etkileşime girerek aile ilişkilerinin bir bütün olarak kendisi üzerindeki etkisini daha derinlemesine analiz edebilir.

8. Duygu Üzerinde Derinlemesine Çalışmak İçin “Duygu Katmanları” Yaklaşımı

Terapist, danışanın yaşadığı duygunun katmanlarını keşfetmesi için boş sandalye tekniğini farklı duygularla çalışarak geliştirebilir. Örneğin, danışan yüzeyde öfke hissediyorsa, bu öfkenin altında yatan duygu katmanlarına odaklanır. Sandalye her bir duygu katmanını (öfke, üzüntü, korku vb.) temsil edecek şekilde düzenlenir ve danışan bu duygularla diyalog kurar. Bu, danışanın asıl kaynağı anlamasına, duygu karmaşasını çözmesine yardımcı olabilir.

9. Simülasyon ve Hayal Gücü Kullanımıyla Gelecek Senaryolarını Test Etme

Boş Sandalye Tekniği, danışanın gelecekte karşılaşabileceği olası durumları ve karar süreçlerini deneyimlemesi için de kullanılabilir. Danışan, gelecekteki bir karar ya da önemli bir olay hakkında iki farklı senaryoyu sandalyeler aracılığıyla keşfeder. Örneğin, bir kariyer değişikliği düşünen danışan, iki sandalyeden birine mevcut kariyerini, diğerine ise yeni kariyer hedefini oturtur ve her bir seçimle ilgili konuşur. Böylece danışan, iki senaryonun kendisine nasıl hissettirdiğini ve ne tür sonuçlar doğurabileceğini daha iyi anlama fırsatı bulur.

10. Ruhsal veya Spiritüel Farkındalık İçin Kullanımı

Boş Sandalye Tekniği, bazen spiritüel ya da daha derin içsel bağlantılar kurmak isteyen danışanlarla da uygulanır. Danışan, bu sandalyeye “içsel rehberini” ya da “ruhunu” oturtarak bu tarafıyla bir konuşma yapabilir. Danışan için önemli olan değerler, hayattaki amacı veya anlam arayışı gibi derin konular üzerinde bu rehberle konuşur ve kendisini daha iyi tanımasına olanak sağlar. Bu tür bir uygulama, danışanın kendisini anlamada daha derin ve manevi bir yolculuğa çıkmasına yardımcı olabilir.



993 görüntüleme

1 Comment

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
Guest
Jun 14, 2024
Rated 1 out of 5 stars.

s

Like

LÂL
Psikolojik Danışmanlık Merkezi

lal psikolojik danışmanlık merkezi

Ümraniye - İstanbul

Alanında deneyimli uzman kadromuz ile online veya yüzyüze  bireysel terapi, çift ve aile terapisi,  çocuk ve ergen terapisi ve cinsel terapi alanlarında hizmet verilmektedir.

Telefon

0552 754 68 45

0542 304 91 69​​

Adres

İstiklal Mahallesi Zafer Sokak

No:3 Kat:1

Ümraniye/İstanbul

bottom of page