Tanım Bipolar bozukluk veya diğer ismi ile manik depresif hastalık iki uçlu seyreden duygu durum bozukluğudur. Bipolar bozukluğa sahip kişiler mani döneminde daha çok dürtüsel, coşkun, cüretkar, fazla enerjik ve konuşkan olabilirler. Bu dönemde uçuşan düşünceler fazladır birey normalde güç yetiremeyeceği işlere girişir. Önemli projelere adım atabilir, kendisini üstün hissedebilir. Mani döneminde bireyde (sanrı) ve halisülasyonlar görülme olasılığı vardır. Bireyler genel olarak mani dönemlerinde kendilerini enerjik ve iyi hissettiklerini söylerler. Ciddi projelere adım attıkları üstün başarılar elde ettikleri bir dönem yaşadıkları için hastalıklarına çoğu zaman farketmezler. Meydana gelen bu değişimi daha çok yakın çevreleri farkeder. Depresyon döneminde birey çökkün bir ruh haline sahiptir. Geneel olarak kaygılı, umutsuz bir haldedir. Çok az uyumak veya aşırı uyku gözlenebilir. Yemek yemede de aynı durum söz konusudur. Bipolar bozukluğa sahip bireylerde depresyon döneminde intihar görülme olasılığı %25-50 oranındadır. Bipolar bozukluğun türüne göre bireyde hipomani dönemleri de gözlenebilir. Hipomani dönem bir mani dönemine göre daha az belirtinin ve belirtilerinin daha az yoğunlukta olduğu bir dönem olarak seyreder. Hastalık Seyri Bipolar bozukluğun türü ve seyri hakkında detaylı bilgi için bir psikiyatrik bir muayene gereklidir. Genel olarak bireylerde bir yıllık dönem atağında ilk önce depresyon dönemi gözlenir ve arkasından mani dönemi gelir devamında karma bir dönemin yaşanması da mümkündür. Yükselmeler ve çöküşler eşliğinde kişide mani ve depresyon dönemleri yaşanır bazı bireylerde bu iki durumun katışık olduğu da gözlenir. Bu iki dönemin haricinde sağlıklı kalınan zamanlarda vardır. Mani dönemi 4-6 hafta depresyon dönemi genel olarak 8 hafta sürer. Müdahale edilmeyen bir depresyon dönemi 6 aya kadar uzayabilir. Bipolar bozukluğu mani ve depresyon dönemi olarak iki uçlu olarak tanımlasak da gün içerisinde bireylerin iniş çıkışlı ruh halleri gözükebildiği gibi mani dönemi içerisinde yer yer depresyon veya depresyon dönemin içerisinde nadir de olsa mani dönemlerinin varlığı söz konusu olabilir bunlara katışık /karma dönem tabiri kullanılır. Birey huzursuz, gergin, kaygılı olduğu gibi coşkulu ve heyecanlı da hissedebilir. Birey kendisini aşırı hassas ve çökkün olarak tanımlayabilir. Hastaların az bir kısmında görülen bu durumun multi hızlı döngülü bir tablo ortaya çıkarır. Bipolar bozuklukta yaşanan dönemler ve süreleri, yaşantısı içerisinde kaç kez atak geçirdiği bireyden bireye farklılık gösterebilir. Bipolar bozukluğa sahip bireylerde mani ve depresyon atakları her yıl düzenli olarak görülmeyebilir. Travma aşırı stres yorgunluk ve benzeri sebeplerden ötürü olabilecek bir atak öne çekilebilir, şiddeti artabilir ve aynı zamanda bireyin hayat kalitesine bağlı olarak tedavisini düzenli bir şekilde yapılması ile birlikte olabilecek bir atak uzun bir süre engellenebilir. Araştırmalara göre mevsim geçişlerinde bipolar bozukluğun atak göstermesi mümkündür. Bu durum mevsimsel etki olarak adlandırılır. Bipolar Bozukluğun Sebepleri Bipolar bozukluğun sebebi henüz tam bilinmemekle birlikte genetik faktörlü olduğuna dair işaretler mevcuttur. Hastalığın en çok kardeşlerde ortaya çıkması bipolar bozukluğun kalıtım kalıbı ile ilişkili olduğu sonucunu doğurur. Araştırmalara göre birinci derece yakınlardaki bipolar bozukluğun yüzde 24.3 oranında olduğu saptanmıştır. Bipolar bozukluk genellikle ergenlik döneminde veya yetişkinlik döneminde ortaya çıkar. Genetik faktörlü olan bipolar bozukluk bireyin hayatında önemli bir problemle karşılaşması , travma yaşaması neticesinde kendisini gösterebilir . Yapılan çalışmalarda kadın ve erkeklerde görülme oranı arasında farklılık saptanmamıştır. Sosyokültürel farkların bipolar bozukluk oluşumunda anlamlı bir fark oluşturmadığı gözlenmiştir. Bipolar bozuklukta tedavi Duygudurum bozukluğunu temelli çözebilecek bir tedavi olmamakla birlikte temel tedavi yöntemi ilaç kullanımıdır. İlaç tedavisinin temel amacı mani, hipomani ve karma dönemlerin akut belirtilerini ortadan kaldırmak bir sonraki atağın önüne geçmek , atakların sayısını azaltmaktır. Bipolar bozuklukta üç gurup ilaç kullanımı söz konusudur ve bunlar duygu durum dengeleyiciler antidepresanlar ve antipsikotiklerdir. Bipolar bozukluğu hastalarının kullanması gereken ana ilaç duygudurum dengeleyicilerdir onun haricinde bireyin bulunduğu mani hipomani veya depresyon dönemine bağlı olarak doktorun gözetiminde ve yapılan kan tahlilleri neticesinde antidepresan veya antipsikotik kullanımına karar verilir. Duygudurum düzenleyiciler lityum ve antiepileptiklerden oluşur. Antiepileptik ilaçlar, epilepsi (sara) hastalığında kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar Lityum (lithuril) ve Antiepileptikler olarak Valproik , Karbamazepin , okagarmazepin , lamotrjindir. Duygudurum dengeleyici en yaygın kullanılan lityum içerikli ilaçlardır. Hem depresyon hem mani döneminde kullanılması belirtilerin tekrar ortaya çıkmasını engellemekte atakların belirtilerini hafifltmektedir. Antidepresanlar serotonin ve noradrenalin düzeyine etki eden ilaç grubudur. Antidepresanlar genellikle duygudurum dengeleyicilerle birlikte kullanılmalıdır tek başına kullanıldığı dönemlerde veya düzensiz kullanımları sonucundan depresyon veya mani dönemlerini hızlandırdığı, döngüsel geçişliliği arttırdığı tespit edilmişti. Antidepresanların kullanımına dair risk faktörlerini ortadan kaldırmak için uzman gözetimini aksatmamak gerekir. Antipsikotikler psikolojik belirtileri olan yani halüsinasyon , hezeyanları gözlenen ve şiddeti taşkınlık yahut saldırganlık gibi belirtileri kontrol altına almak amacıyla bipolar bozukluğun mani veya ağır depresyon dönemi sırasında kullanılmaktadır. Antipsikotik ilaç guruplarında klozapin, risperdal ve olanzapin tercih edilir. Bu konu üzerinde araştırmalar devam etmekle birlikte bipolar bozukluk üzerinde en etkili ilaç grubunun duygudurum dengeleyiciler olduğu kabul edilmiştir onun haricinde antipsikotik ilaçların da bipolar bozukluğu ataklarını hafiflettiği ve bir sonraki atağı geciktirdiği hakkında veriler mevcuttur. Bireyde mani ve depresyon döneminin gözlenmediği süreçte hayat kalitesini devam ettirebilmesi adına duygu durum dengeleyici ilaçları kullanması ve ara ara kan tahlillerini yaptırarak ilaçlarının dozajında düzenlemeler yaptırması gerekir. Sağlıklı, yani atağın olmadığı idame dönemlerinde duygu durum dengeleyici ilacın doktorun önerdiği dozda alınması şiddetle önemlidir. Hastaların kendilerine iyi hissetmesi neticesinde ilaçlarını kullanmayı bırakmaları tedavi seyrini olumsuz etkileyecektir Alternatif Tedavi Yöntemleri Bipolar bozuklukta ilaç tedavisinin yanında bireyin davranışçı, bilişsel veya kişiler arası terapiler üzerine destek alması hastalık seyrini olumlu etkileyecektir. Bireyde bulunan çarpık düşüncelerin, ilişkisel problemlerin ortadan kaldırılması ve aynı zamanda bireyin çocukluk döneminden kaynaklık mental yorgunluğu ile başa çıkması adına bu terapi seansları önemlidir. Bipolar bozukluk tedavisinde üzerinde çalışmaların devam etiği bazı alternatif yöntemler mevcuttur. Bunlar EKT ,TMS , uyku yoksunluğu ve fototerapi (sad) gibi tekniklerdir. Elektrokonvülslf Tedavi (EKT) belli psikiyatrik rahatsızlıklar İçin güvenli ve etkili bir tıbbi tedavidir. EKT elektrokonvülsif terapi, aynı zamanda “beyine elektrik uyarımı”, “elektroşok tedavisi” veya “şok tedavisi” de denilmektedir. TMS, transkraniyal manyetik stimülasyon ruhsal hastalıklarla ilgili önceden belirlenmiş bölgelere uygulandığında, buralarda elektrofizyolojik değişiklikler meydana getirerek klinik iyileşme sağlar. Uyku yoksunluğu tedavisi ise bireyin mani döneminde yukarı çık gün boyunca uykusuz bırakılarak uygulanacak bir tedavidir. Bu uygulamanın uzman gözetiminde yapılması gerekir. Parlak ışık tedavisi(fototerapi), doğal gün ışığının özellikle sabah saatlerinde alınmasının duygudurum üzerine olumlu ve kalkındırıcı etkisi olduğu bilinmektedir. Araştırmalar sabah erken parlak ışık tedavisi (fototerapi) duygudurumda kalkınmaya ve buna bağlı olarak depresif belirtilerde düzelmeye yol açtığını; sirkadyen ritmde düzenleyici etkisi olduğunu; antidepresan ilaçların etkilerini artırdığını ve uyku kalitesinde düzelmeye yol açtığını göstermektedir. Bu amaçla bipolar bozukluğun depresyon döneminde kullanılması uygun görülmüştür. Sosyal Etki İnsanın toplum içerisinde yaşayan bir varlık olması neticesinde bipolar bozukluğu bireyin içerisinde bulunduğu aile ve iş çevresini yakından ilgilendiren bir hastalıktır. Bu nedenle bireyin çevresindeki insanların bu konu hakkında bilgili olması bireyin tedavi sürecini daha olumlu etkileyebilir ve aynı zamanda bireyin yakınında bulunan insanların da meydana gelen aşırı uç durumlardan etkilenmesinin önüne geçilmiş olabilir. Eşlik Eden Tanılar Bipolar bipolar bozukluk çoğunluk itibariyle bireylerde salt olarak bulunmayabilir. Eşlik eden başka hasstalıklar olabilir. Araştırmalara göre bireyde genel olarak bipolar bozukluğa en çok kişilik bozuklukları ve kaygı bozukluklarının eşlik ettiği gözlenmiştir. Kişilik bozukluklarından daha çok obsesif kompulsif bozukluğun görüldüğü saptanmıştır. Ek tanıların erken fark edilmesi tedavi seyrini olumlu etkileyebilir. KAYNAKÇA Oral, E. Timuçin (2021) www.timucinoral.com “ Bipolar bozukluklarda kısa dönem tedaviler: Başlıca bulgular, araştırma yöntemleri ve karşılanmamış gereksinimler” Gültekin, B. Kadri , Kesebir, Sermin, Tamam, Lut “Türkiye’de bipolar bozukluk” Psikyatride güncel yaklaşımlar/ 2021;6(2):19-209 Deniz, Gülnihal, Bipolar Bozukluk Tanısı Alan Hastaların Uzun Süreli Takibinde Antipsikotik İlaç Kulllanımının Sıklığı ( Uzmanlık Tezi, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, 2011;90 Aslıhan İçli | Psikolojik Danışman
top of page
bottom of page
Comments