Paranoya kelimesi Yunanca’da paranous; para = dışarıda, nous = akıl yani “düpedüz delilik” anlamına gelir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu; paranoid sanrılar ve uzun süre devam eden bir şüphecilik, başkalarına karşı genel bir güvensizlik ile karakterize bir bozukluktur. Bozukluğa sahip bireyler, başkalarının sürekli olarak onları küçük düşürmeye, zarar vermeye veya tehdit etmeye çalıştığına inanarak her zaman tetiktedir.
PKB’nin karakteristik özelliği başkalarına karşı güvensizliktir. Diğer yaygın belirtiler şunları içerebilir: Eleştiriye aşırı duyarlılık, yapıcı eleştirileri bile kötü olarak algılamak, ilişkilerde soğuk ve mesafeli bir tutum, ilişkilerde kontrol edici veya kıskanç davranışlar, rahatlamakta zorlanma, diğer insanlar hakkında olumsuz klişe düşüncelere sahip olma, alışılmadık düzeyde düşmanlık ve inatçılık, tartışmacı olma ve sosyal izolasyon.
Paranoid Kişilik Bozukluğu olan kişiler genellikle davranışlarının ve düşünme biçimlerinin sorunlu olduğunu düşünmezler.
PKB’ye sahip biri şüpheli davranışlarını olağandışı veya yersiz görmez. Aksine bu davranışlarını çevredekilerin kötü niyetlerine ve aldatıcı, güvenilmez faaliyetlerine karşı kendilerini savunmak olarak görür.
PKB’ye sahip bireylerin Şizofrenide görülen paranoya ile ilgili sanrı veya halüsinasyonlar yaşamadıklarını belirtmek önemlidir.
PKB genellikle erken yetişkinlikte ortaya çıkar ve erkeklerde kadınlardan daha yaygındır. Yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre Paranoid Kişilik Bozukluğu, Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu’ndan sonra ikinci en yaygın kişilik bozukluğudur (%4,4).
Genetik, paranoid özelliklere katkıda bulunmada rol oynar. Ayrıca Paranoid Kişilik Bozukluğu ile şizofreni arasında olası bir genetik bağ vardır. Yapılan çeşitli araştırmalar bu genetik bağın varlığını ortaya koymaktadır.
Beyin travmasının paranoya için bir risk faktörü olduğu da varsayılmıştır. Ampirik araştırma; beyin hasarı hastalarının %8,3 ila %26’sının Paranoid Kişilik Bozukluğu kriterlerini karşıladığını bulmuştur.
Kötü muamele, dil engelleri ve ana akım topluma aşina olmama nedenleriyle paranoyak özellikler göstermekle etiketlenebilecek bazı gruplar vardır. Örnek vermek gerekirse işitme güçlüğü çeken kişiler muhtemelen başkalarıyla iletişim kurmada artan zorluk ve stres nedeniyle paranoya geliştirmeye daha yatkın olabilir. Bu nedenle diğer bozukluklarda olduğu gibi, bu bozukluğun teşhisinde de kültürel faktörler dikkate alınmalıdır.
Comments